Yıllar önce renklerin bizi ve yaşamımızı etkileyebileceği kanıtlandı. Bu nedenle ruh hallerimiz, duygularımız ve düşüncelerimiz farklı renklere sahiptir. Bu ruh hali renkleri auramızda gözlenebilir. Aura vücudumuzu kaplayan enerjik bir alandır. Ruh halimize ve duygunun bağlantılı olduğu çakraya bağlı olarak farklı renklere sahiptir. Kendimizi belli bir renkle çevrelemeye başlarsak, bedenimizi, auramızı ve duygusal durumumuzu etkileyebilir. Farklı renkler kendimiz üzerinde farklı etkilere sahiptir. Renklerin Manevi Anlamını ve onların bizi nasıl etkilediğine bir göz atalım.
Kırmızı
Kırmızı en canlı renktir. Dikkatimizi kolayca çekiyor. Kırmızı bizim için önemli bir renktir. Kanımızı, enerjimizi ve gücümüzü simgeleyen kırmızıdır. Kırmızı ayrıca tutku, cesaret ve yaratıcılığı gösterir. Bize güvenlik sağlayan sıcak bir renktir. Kırmızı, auramızda mevcutsa fiziksel aktiviteyi de gösterir. Hayatta kalmamızı ve cinsel içgüdülerimizi düzenleyen temel veya kök çakranın rengidir. Bizi maddi dünyada tutar ve bizi fiziksel hayata bağlar. Aurada kırmızı bulunması materyalizmi ifade eder ve duyusal zevklere odaklanır.
Turuncu
Manevi insanların çoğu rengini turuncu olarak seçer. Turuncu uyumun rengi olduğu için bizi aydınlanmaya götürebilir. Bu renk şefkat ve duygusallığı sembolize eder. Aynı zamanda dış dünyayla, maddi dünya ile olan ilişkilerimizi ifade eder. Turuncu, sakral çakranın rengidir. Duygularımızı, duygusallığımızı, mahremiyetimizi ve yaratıcılığımızı yönetir. Aurada turuncu renk bulunduğunda, düşünceliliği ve yaratıcılığı sembolize eder.
Sarı
Sarı, akıl, yaratıcılık ve mutluluğun sembolüdür. Bu renk, ikna gücünü simgeler. Aynı zamanda korkaklığın rengi olarak da kabul edilir. Sarı, solar pleksus çakrasının rengidir. Bu çakraya genellikle Güç çakrası denir, çünkü kişisel gücün valisidir. Auramız daha sarımsı olduğunda, güçlüyüz. Ve ayrıca maddi veya manevi planlar üzerinde entelektüel olarak gelişiyoruz.