Bir zamanlar, doğmadan çok önce, onu seçtiniz.
Onu, her gördüğünüzde ruhunun ışıltısı ve gözlerinde parlayan ışıltı ile tanıyacaksınız; Sanki parmaklarınızın arasından kayacakmış gibi sıkı tutan güçlü kucaklama ile.
Ve bu dünyadaki ilk karşılaşmanızdan sonra hiçbir şey siyah veya beyaz olmayacak! Aksine, tamamen yeni bir renk tonu, ses ve kelime ortaya çıkacaktır.
Soluduğunuz havaya ihtiyacınız olduğu için bu kişiye ihtiyacınız olacak. Onun yokluğu acıya neden olacak ve asla buna alışmayacaksınız.
Bu yüzden, doğmadan çok önce seçtiğiniz kişi olmadan hayatınızı inşa etmenin hiçbir anlamı yok. Onsuz hayat, en hafif rüzgarda bile, her zaman tehdit altında olan bir kart evi olacak.
Sarılmasından veya gülüşünden daha parlak olmayan yolculuğunuzu hayal edebiliyor musunuz? Sizin için onunla olmak yeterlidir. Hiçbir şey yapmanıza gerek yok. Sonsuzluğa mahkum oldunuz ve hissettiğiniz sevgi o kadar güçlü ki zihninizi bulanıklaştırıyor. Artık hiçbir şey anlamlı değil, ama aynı zamanda sevginizden başka hiçbir şeyde daha büyük bir anlam bulamıyorsunuz.
Onun sayesinde, kalbiniz en güzel notaları oluşturur. Ve orantısız büyür. Ruhunuz, ikiniz tanıştığınızda ve birbirinize dokunduğunuzda ilk kez olduğu gibi titriyor… ve dahası, 20 veya 30 yıl geçtikten sonra bile her zaman aynı olacak.
Onu sevgisiyle tanıyacaksınız, çünkü onun huzurunda çiçek açıyorsunuz. Yapmanız gereken tek şey sevgiyi hak ettiğinizi hatırlamaktır. Sınır tanımayan ve bu gezegeni iki ruhun bir araya gelip yaşamlarını bir arada sürdürmeleri için mükemmel bir yer yapan sevgi türü olduğunu her zaman hatırlayın.
Daha azına razı olmayın. Zamana ya da tükendiğini söyleyenlere dikkat etmeyin. Kıskanç görünümleri ve dedikoduları görmezden gelin. Onun için yeterince iyi olmadığınızı hissetmeyin.
Anlaşmayı uzun zaman önce yaptığınızı unutmayın… İkiniz de Dünya’ya gelmeden önce kabul ettiniz… hayatı yan yana geçireceksiniz ve ışığı tek bir varlık olarak takip edeceksiniz.
Bu tür bir sevgi nefes almaya ve yaşamaya değer.