Ruhsal uyanış, herkes için farklı anlama gelir. Bazıları için içgüdülerine veya sezgilerine daha çok güvenmek anlamına gelirken, diğerleri için daha derin bir anlama sahiptir. Gerçekliği fiziksel sınırlamalarının ötesinde görmeye başlarlar. Kendilerini ve dünyadaki konumlarını daha iyi anlarlar.
Aydınlanmaya, iç huzura, daha fazla anlayışa veya başarmak istediğiniz her şeye giden bu yolda kendinizi yol boyunca kaybolurken bulabilirsiniz. Bu elbette son derece normaldir, ancak lütfen büyümenizi engelleyecek şeylerden uzaklaşmaya çalışın.
MANEVİ UYANMA SIRASINDA ASLA YAPILMAMASI GEREKEN 5 ŞEY
1. GEÇMİŞTE VEYA GELECEKTE KALMAK.
Maneviyatın ortak bir yönü, farkındalığa odaklanmak veya şimdiki anın tamamen farkında olmaktır. Geçmişte veya gelecekte sıkışıp kalırsak bunu yapamayız. Zaten geçmiş zamanlara veya henüz burada olmayan zamanlara çok fazla odaklanırsak, iç huzurumuza zarar veririz. İç huzuru kazanmak için, geçmişi tamamen bırakmalı ve şimdiyi kucaklamalıyız.
2. KENDİNE KARŞI ÇOK SERT OLMAK.
Bu yol boyunca, kendini çok acımasızca yargılamaya başlayacak kadar, kendi düşüncelerinin ve eylemlerinin farkında olduğunu fark edebilirsiniz. Benliğin bilincinde olmak maneviyatın büyük bir parçası olsa da, sadece kendinizi dikkatli bir gözlemci olarak izlemeyi öğrenmeli, ne duyabileceğinizi veya görebileceğinizi yargılamamalısınız. Çok yargılayıcı bir dünyada yaşıyoruz, ancak bu insan yapımı yargılardan, kim ve ne olmanız gerektiğine dair önceden tasarlanmış fikirlerden vazgeçmeyi öğrenmelisiniz.
Ruhsal yolculuğunuz mükemmelliğe ulaşmakla ilgili olmamalı; daha ziyade, sizi, siz yapan kusurlara rağmen kendinizi sevmeyi öğrenmekle ilgili olmalıdır. Başka birinin size maneviyat hakkında söylediklerine inanmayın. Bu sizin kişisel yolculuğunuz ve sizden başka hiç kimse onu nasıl aşacağınızı söyleyemez.
3. HAYATINIZI NASIL YAŞADIĞINIZDAN DOLAYI SUÇLU HİSSETMEK.
Ruhsal uyanışınızın derinliklerine dalmaya başladığınızda, ideallerinizin biraz değiştiğini fark edebilirsiniz. Böylece, kendinizi hayatınızdaki bazı insanlarla anlaşmazlık içinde bulursunuz, çünkü onlar eski size o kadar alışmışlar ki, “yeni” sizle nasıl başa çıkacaklarını gerçekten bilmiyorlar. Tabii ki, insanlar değiştikçe ve onları neyin mutlu ettiğini buldukça, bu yaşamın doğal akışıdır. Ancak, sırf etrafınızdakilerle uyuşmadığı için hayatınız konusunda kendinizi suçlu hissetmeyin.
Belki ruhsal yolculuğunuzda, hayatınızı basitleştirmek, doğaya ya da maneviyatın merkezi olarak adlandırdığınız her şeye yaklaşmak için şebekenin dışında yaşamak istediğinizi fark ettiniz. Bu kalbinizi mutlu ediyorsa, başkalarının ne düşündüğüne bakılmaksızın onu takip etmelisiniz. Başkaları için değil, kendiniz için yaşamalısınız.
4. KENDİNİZİ DİĞERLERİYLE KARŞILAŞTIRMAK.
Kendinizi asla başkalarıyla kıyaslamayın. Ya kendinizi hayal kırıklığına uğratırsınız ya da egonuzun şişmesine izin verirsiniz. Bunların hiçbiri ruhsal yolculuğunuzda size yardımcı olmayacaktır. Ruhsal yolculuğunuz son derece kişisel ve tamamen size özeldir. Bu nedenle, kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak mantıksızdır çünkü yaşamda kendi hızınızda hareket etmeniz gerekir.
Birisi ruhsal olarak sizden daha gelişmiş görünebilir, ama bunu size kim söyleyebilir ki? Günün sonunda kendinizi yalnızca siz yargılayabilirsiniz, bu yüzden kendi hayatınıza odaklanın ve kendi içinizde tatmin olmuş hissetmek için yapmanız gerekeni yaptığınızdan emin olun.
5. KENDİ DUYGULARINIZI HİSSETMENİZE İZİN VERMEMEK.
Ruhsal yolculuğunuzda karşılaşacağınız yaygın bir inanç, duygularımızın bizi alt etmesine izin vermemektir, bunun yerine düşüncelerimizin ve hislerimizin dikkatli bir gözlemcisi haline geliriz. Duygularınızla başa çıkmazsanız, daha sonra yapmanız gerekecek ve bu kadar uzun süre bastırıldıkları için güç kazanacaklar. Söylemeniz gereken her şeyi söyleyin, hissetmeniz gerekenleri hissedin. Suçluluk hissetmeyin. Hepimiz insanız ve geniş bir duygu yelpazesine sahibiz. Canlı hissetmek için, şimdi nasıl hissettiğimizle ilgilenmeli ve duygularımızı sırf onlarla yüzleşmek istemediğimiz için bastırmamalıyız.
