Zihinsel olarak güçlü olmak ne demektir? Psikoloji alanında, “zihinsel dayanıklılık” bir kişinin stres kaynakları, zorluklar ve olumsuz durumlarla etkili bir şekilde başa çıkma ve içinde bulundukları koşullara rağmen yine de iyi performans gösterme kapasitesi olarak tanımlanır. Ayrıca hem akademik hem de mesleki başarının yanı sıra fiziksel sağlık, mutluluk ve yaşam doyumu için önemlidir. Bu yazıda zihinsel olarak daha güçlü olmanın 7 sırrını paylaşacağım.
1.Kendini Yansıtma Alıştırması Yap
Kendinle kaliteli zaman geçir ve hayatındaki belirli ilişkiler veya durumlar tarafından tanımlanmadan, gerçekte kim olduğunu öğren. Tüm dürüst düşüncelerini ve duygularını deneyimledikçe yazmak için bir günlük tutma alışkanlığı edin. Ve kendine derin, düşündürücü sorular sor “Hayattaki hayalim nedir?”, “En mutlu anım nedir?”, “Güçlü ve zayıf yönlerim nelerdir?” gibi. Bu, önemli kararlar vermene ve kendi kişisel kimliğini daha iyi anlamana yardımcı olacaktır.
2.Onay Aramayı Bırak.
Zihinsel dayanıklılık ve güç oluşturmak için başka bir harika ipucu, başkalarından onay beklemeyi bırakmaktır. Çünkü başkalarının ne düşündüğünü çok fazla önemsediğimizde, onların görüş ve fikirlerinin hayatımızı kendimiz yerine dikte etmesine izin verdiğimizde, bu bizi muhtaç, güvensiz ve birine bağımlı hale getirir. Daima başkalarından onay beklemek, bir başkasının mutluluğunun bizimkinden daha önemli olduğu fikrini benimsemek anlamına gelir ve bu bizi gerektiği gibi özgür, mutlu ve özgün yaşamaktan alıkoyar. Bu yüzden insanları memnun etmeyi bırak ve hayatını kendin ve sadece senin uygun gördüğün gibi yaşa.
3.Kendi Hedeflerini Belirle
Gençken, ebeveynlerimiz, öğretmenlerimiz, sevgilimiz veya arkadaşlarımız olsun, diğer insanların bizim için sahip olduğu tüm planlara ve beklentilere kapılmak kolaydır. Ama gerçekten ne istediğine kendin karar vermeli ve tüm kalbinle peşinden gitmelisin; Kendi hedeflerini belirle, kendi planlarını yap ve kim olduğuna sadık kal. Kendine ve kendi seçimlerine inan, bağımsızlığını öne çıkar. Bunu yapmak seni yalnızca zihinsel olarak daha güçlü kılmakla kalmayacak, aynı zamanda daha mutlu, daha özgüvenli ve daha motive olmanı da sağlayacaktır.
4.Sabrını Test Et
Hayatta iyi şeyler zaman alır, bu yüzden sabırlı ol. Kendine, başkalarına ve içinde bulduğun durumlara karşı sabırlı ol. Tam olarak olman gereken yerde olduğuna güven ve yolculuğun olabildiğince keyfini çıkarmaya çalış. Hayat bir yarış değildir, bu yüzden bitiş çizgisine ulaşmak için acele etmeyi bırak. Daima bir sonraki hedefe, bir sonraki mücadeleye veya atman gereken bir sonraki adıma odaklanmak sadece seni yakacak ve kıskanç, acı çeken, mutsuz biri yapacaktır. Bazen rahatlamak ve yolculuğun tadını çıkarmak çok daha iyidir. Bu yüzden ihtiyacın olan tüm zamanı ayır ve yeni şeyler öğren, başkalarıyla bağlar kur ve hayatın sunduğu tüm basit zevklerin tadını çıkar.
5.Motive Ol
Her zaman orada olacakları için aksiliklerle karşılaşmayı bekle. Ne kadar iyi olduğunu, ne kadar ilerleme kaydettiğini veya ne kadar ilerlemiş olduğunu düşünürsen düşün, hayat her zaman yeni engeller ve zorluklarla dolu olacaktır. Çünkü bu böyledir; Zorluklar ve mücadeleler iyi zamanlar ve başarılarla birlikte gelir. O halde, karşılaştığın her aksilik veya rahatsızlıktan dolayı sızlanmak, şikayet etmek ve hüsrana uğramak yerine, neden bunlara büyümen, öğrenmen ve daha iyiye doğru değişmen için fırsatlar olarak bakmıyorsun? Sonuçta, başarısızlıklarda bile öğrenilecek dersler vardır.
6.Kendini Başkalarıyla Karşılaştırmayı Bırak
‘Karşılaştırma neşe hırsızıdır.’ Kendini sürekli olarak başkalarıyla karşılaştırmaktan asla iyi bir şey gelmez, o yüzden dur. Kendin için üzülmeyi ve başkalarında olup da sende olmayan şeylere kafayı takmayı bırak. Her zaman herkesle rekabet etmeye çalışmayı ve her şeyde en iyi olmayı istemeyi bırak. İnsanlara hediyeleri için kızmayı ve başarıları tarafından tehdit edildiğini hissetmeyi bırak. Kendini yükseltmek için başkalarını yere sermek zorunda değilsin. Senin için olan tüm iyi şeylere odaklan ve bunun yerine şükretmeye başla.
7.Takıntılarını Bırak
Son olarak, ama belki de en önemlisi, takıntılarını bırakmayı öğrenmek, zihinsel olarak daha güçlü olmanın önemli bir parçasıdır. Çünkü, “Arzunun kesilmesi, acının kesilmesidir. Bir şeylerin dağılmamasını dilemekten vazgeçtiğinde, dağıldıklarında incinmeyi de bırakacaksın.’
Çoğu zaman, gerçekte oldukları gibi kabul etmek yerine, bazı şeylerin nasıl olması gerektiğine veya nasıl olmasını istediğimize dair fikirlerimize kendimizi kaptırırız. Ama bırakmayı öğrenmemiz önemli. İşler her zaman istediğimiz gibi gitmese bile iyi olmayı öğreniyoruz. Bazen bizim için iyi olmayan, istediğimiz şeyler vardır. Bazen sevdiğimiz insanlar bizi aşar ya da bizden uzaklaşır. Değişim hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır ve onunla savaşmaktan ne kadar çabuk vazgeçersek o kadar iyi oluruz.