Metafizik çevrelerde ve ruh dünyasında üçüncü göz hakkında çok şey duyuyoruz. Ne de olsa, durugörü ve psişik yeteneğe açılan kapıdır. Altıncı çakra veya epifiz bezi olarak da bilinen bu bölge, kaşların biraz yukarısında ve en hafif tabirle büyüleyicidir.
Mistik varlığı hakkında kapsamlı açıklamalar duymuş olsak da, akılda tutulması gereken beş gerçek var:
1.Üçüncü Gözü Olan Tek Kişi Sen Değilsin
Çoğumuz üçüncü gözün yalnızca insanlara ait olduğuna inanırız, ancak tüm memelilerde bir tane olduğunu öğrenmek seni şaşırtabilir. Aslında bu gezegendeki birçok canlının epifiz bezi vardır ve hemen hemen tüm omurgalı türlerinde de vardır. Yılan balığı gibi asla şüphelenmeyeceğin yaratıkların bile üçüncü bir gözü vardır.
Bu, insanların gerçekten o kadar da özel olmadığı anlamına mı geliyor? Elbette hayır ama üçüncü gözü olanın sadece biz olmadığımızı bilmek insanı meraklandırıyor. Bunu diğer canlılarla paylaştığımızı bilmek güzel. Kim bilir? Belki de psişik potansiyelleri vardır.
2.Üçüncü Gözün Gerçekten Bir Göz
Belli ki gerçek bir göz değil, ancak epifiz bezinin içi normal gözlerimiz gibi retina dokusu içeriyor. Üçüncü gözünde ayrıca fotoreseptörler veya ışığa duyarlı hücreler bulunur.
Son olarak epifiz bezi beynin görsel korteksine veya görme alanına bağlanır. Bu nedenle, kendi başına bir göz olmasa da, üçüncü gözün normal gözlerimizin yapısıyla pek çok ortak noktası vardır.
3.Üçüncü Gözün Bir Saat Gibi Davranır
Üçüncü gözün veya epifiz bezin vücutta melatonin salgısını üretir ve düzenler. Melatonin, vücudunun uyku-uyanıklık döngülerinden veya sirkadiyen ritimlerinden sorumludur. Aslında epifiz bezi günlük biyolojik saatini korumana yardımcı olur.
Yapay ışığın ortaya çıkmasından ve gece geç saatlere kadar çalışmadan önce, vücut ritimlerimiz güneş ışığının döngüsünü yansıtıyordu. Şafak vakti kalkar ve gün batımından birkaç saat sonra uyurduk.
Modern yaşam 7/24 bir dünyada ne kadar harika olsa da, her saat uyanık olmak doğal sirkadiyen ritimlerimizi bozabilir ve hatta hastalığa yol açabilir. Yapılan bir araştırmaya göre, böyle bir bozulma diyabet ve kalp hastalığı da dahil olmak üzere bir dizi hastalığa yol açabilir.
4.Sana İyi Bir Yolculuk Sağlayabilir.
DMT, serotonin gibi davranan, mutluluk ve esenlik duygularından sorumlu olan bir nörotransmitter olan Dimetiltriptamin anlamına gelir. DMT ayrıca bitkiler veya zihin değiştiren ilaçlar yoluyla alındığında halüsinojen görevi görür. Ancak iş üçüncü göze geldiğinde DMT, kendini iyi ve canlı hissettirebilen doğal bir içsel maddedir.
5. Üçüncü Göz Bir Film Yıldızı Oldu
Epifiz bezinden etkilenenler yalnızca mistikler ve bilgeler değildir. Yazarlar ve film yönetmenleri eserlerinin birçoğunda üçüncü göze bir yıldız olarak yer vermişlerdir.
2007’de ‘Üçüncü Göz’ adında bir korku filmi bile vardı. Korkunç kitaplara ve filmlere rağmen, üçüncü göz asla gerçekten anlayamayacağımız büyülü bir gizem olmaya devam ediyor.