Başın merkezinde bulunan üçüncü göz çakrası veya Altıncı Çakranın saf görme ve Algı enerjisini taşıdığı söylenir.
Üçüncü bir gözün var – belki fiziksel anlamda değil, ama bu altıncı çakrayı ifade etmek için kullanılan terimdir. Onu göremeyebilirsin, ama ezoterik geleneklere göre var. Bugün, bu açıdan üçüncü göz hakkında konuşacağız.
Üçüncü göz çakrasının duyularımızda çok boyutlu kapıyı açtığına inanılır ve böylece materyalist dünyamızın sınırlamalarından kaçmamızı sağlar.
Çoğu insan Altıncı Çakraya erişemez, çünkü kendi egolarının tuzaklarına düşerler, maddi kazançlar için çabalarlar ve sadece yaşamlarının fiziksel yönüne odaklanırlar. Fakat derinlerde, ruhları ruhsal tatmin için çaresizdir. Sadece fiziksel gözlerini kullanırlar, ruhsal duyuları görmezden gelirler ve sonuç olarak kendilerini gerçek dünyanın sezgisel algısını engelleyen küçük bir kutuya hapsolmuş bulurlar. Üçüncü göz çakrası hem manevi rehberlik sağlar hem de fiziksel duyularımızı açar.
Üçüncü gözünü kullanmazsan ne olur?
Bu, yalanları kolayca gerçek olarak kabul ettiğimiz ve sorunlarımızın gerçek nedenlerini bulamadığımız, bizi başkalarından ve dünyadan ayıran kendi mantıksız korkularımız tarafından tuzağa düşürüldüğümüz anlamına gelir. Kulağa korkunç geliyor, değil mi? Mesele şu ki, kapalı zihinlerimize alıştık.
Üçüncü göz çakrasının birçok yeteneği gizlediğine inanılıyor. Aktive olduktan sonra, bize manevi gerçekler hakkında daha derin bir bilgiye erişmemizi sağlar, bilincimizi ve insan egosunu aşma yeteneğimizi genişletir. Varlığımızın en üst seviyelerini gerçekleştirmemize ve sosyal standartların yanılsamasından ve sınırlayıcı düşünce biçimlerinden kurtulmamıza izin verir.
Üçüncü gözümüz tam olarak açık olmasa bile, ruhsal gerçeklere ve dünyanın sezgisel algılarına erişmeye başlarız. Bir kez tam olarak açık ve uyumlu olduğunda, ruhsal rehberlerin ile iletişim kurmak için zamanın ve mekanın sınırlamaları aşabilirsin.
Zihnimiz, çoğu insan için erişilemeyen, ancak yüksek bilinçlerini geliştirmek isteyen herkes tarafından harekete geçirilebilecek birçok gücü gizler.
Ruhsal vizyonuna erişmek için korkularınla yüzleşmeli ve maddi dünyanın yanılsamalarından kaçmaya istekli olmalısın. Korkularımızla yüzleşmek ve üçüncü gözü açmak, ruhsal enerjinin Taç Çakramıza ulaşmasını sağlayacak ve bu da daha da inanılmaz yeteneklere giden bir yol açacaktır.
Bu, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmenin yanı sıra inanç ve meditasyon gerektirecektir. Sonuçta, sağlıklı sistemler en üst düzeyde işleyiş kabiliyetlerinde çalışır, hatta üçüncü göz çakrasını insan vücudunun normal bir parçası olarak gençleştirir.