Doğayla uyum içinde yaşamak güzel bir öğrenme deneyimi olabilir.
Tüm Hintli şifacılar kanser tedavisi için yağmur suyunun kullanılmasını tavsiye ettiler. Bununla birlikte, büyük şehirlerin kirliliği yağmurun asit yağmuruna dönüşmesini sağlar ki bu da tam olarak kullanmak için isteyebileceğiniz bir yağmur değildir.
Pankaj Oudhia, geleneksel tıbbın yağmur suyunun rolü üzerine araştırma yaptı: Şifacılar yağmur suyunu tercih ediyorlar.
Yağmur suyu toplanması için Tamra Patra’yı (bakır kap) tercih ediyorlar. Tamra Patra‘yı satın almak için satın alma kapasitesine sahip olmayan iç bölgelerdeki geleneksel şifacılar ise yağmur suyunu toplamak için Toprak kaplarını (Ghada) kullanıyor.
Onlara göre, su yere ulaşmadan toplanmalıdır. Bitkilerden gelen yağmur suyu da toplanmasına rağmen, bu amaç için kullanılabilecek belirli bir bitki listesine sahip olmak gerekiyor.
Ayurveda ya da ayurveda tıbbı, alternatif bir tıp tekniği olarak hizmet eden Hint yandaşlarına özgü geleneksel bir tıp sistemidir.
Bu suyu içtiğinizde hatta yıkandığınız da, değişmemiş bir durumda şarj edilmek hissi son derece ferahlatıcıydı. Uzun ömürlü insanlar neredeyse her zaman yüksek kaliteli temiz yağmur suyuna erişmişlerdir.
Yağmur suyuyla yıkanmanın, saç dökülmelerinin durduğuna ve dökülen saçların bir kısmının geri geldiğini söylüyorlar.
Aynı zamanda Hindistan’daki en kutsal nehrin büyüsü de dikkate alınmalıdır. Nehir birçok noktada kirlenmiş olmasına rağmen, bilim adamlarının teşhis edemediği, Ganga’nın kendini iyileştirmesine izin veren bilinmeyen bir faktör vardır.
Her gün nehirde yıkanmakta olan binlerce insanın inancını ve sadece Ganga’nın suyunu değil, aynı zamanda onları arındırma gücüne sahip olduklarına dair inançlarını düşünüyoruz!