Üzgünüm, beni affet, seni seviyorum, teşekkür ederim
Affetmek birçok insan için imkansız ve korkutucu görünsede ve bazen çoğumuz affetmemek için somut nedenler arasak da affetmek başkalarıyla ilgili değil, sadece bizimle ilgilidir.
Affetmek kendimizle, iç huzurumuzla, mutluluğumuzla, iyiliğimizle ve sağlığımızla ilgilidir. Ayrıca, önce kendimize sonra da diğer insanlara verdiğimiz hediyedir.
Bağışlamaya bir şans daha verdiğimiz an, yolumuza çıkan tüm o inanılmaz iç huzur ve özgürlük duygularını keşfedeceğiz.
Burada, Ho’oponopono olarak bilinen, insanların küskünlüklerini bırakmalarına, sonra affetmelerine ve izin vermelerine yardımcı olan dört güzel ifadeyi içeren, basit ama güçlü bir antik Hawaii tekniğinden bahsedeceğim.
Kendimizi küskünlükten nasıl kurtarabiliriz? İşte o dört cümle:
Üzgünüm
Gözlerimiz kapalıyken, affetmek istediğimiz kişiyi veya bizi affetmesini istediğimiz kişiyi hayal etmeliyiz. Önümüzde oturduğunu düşünüp sihirli kelimeleri tekrarlayarak: Üzgünüm demeliyiz.
Aslında o kişiye karşı büyük bir kırgınlık ve öfke hissedersek ya da onun bize karşı hissettiğini düşünürsek ilk başta bu yanlış gelebilir ama uygulamaya devam ettikçe işler değişecek ve bırakacağız.
Beni Affet
Küskünlük tutmak bize asla iyi bir şey getirmeyecek, bu yüzden onu serbest bırakmalı, sevginin ve iç huzurun kalplerimizi yönetmesine izin vermeliyiz.
Gerçekten önemli olan tek şey, şu sözleri söyleyerek bağışlama sürecinin gerçekleşmesine izin vermemizdir: Lütfen beni affet.
Teşekkürler
Bize kötü davranan birine ya da bizim kötü davrandığımız birine neden ‘teşekkür ederim’ demek zorunda olduğumuzu anlayamasak da, direniş orada olacak; Ancak bu pratiğin derinliklerine indikçe her şey değişecek ve her şey bizim için anlam kazanmaya başlayacak.
Seni Seviyorum
Dördüncü bölüme geldiğimizde daha fazla direnç hissedeceğiz ve daha önce de belirttiğimiz gibi, ilk başta gerçekten yanlış gelecek, ancak bu uygulamada daha derine indikçe kendimizi daha huzurlu ve rahat hissedeceğiz.