Hiçbir şey yapmıyorsanız kendinizi suçlu hissetmeyin. Size bir sır vereceğim: Düşündüğünüz anlar yaratıyorsunuz, yani düşündüğünüzden çok daha fazlasını yapıyorsunuz.
Ondan sonra dışarı çıkın ve güzel bir yürüyüş yapın. Fiziksel hareket psikolojik hareket yaratır.
Bunu size bir benzetme ile açıklayacağım. Bir gölet düşünün: suları tamamen durgun olduğu için kokuşmuş; durağanlaşıyorlar çünkü dönüş yok, hareket yok.
Okyanuslarda, denizlerde, akarsularda ve nehirlerde tam tersi nedenlerle bu olmaz. Bu nedenle, yürüyüşünüzün tadını çıkarırken kendinize şu soruları sorun:
İlk soru basit: şimdi yapmazsan, ne zaman yapacaksın? Hayallerini gerçekleştirmekten, hayatında büyük bir değişiklik yapmaktan, mutlu olmaktan bahsediyorum.
Yarın hayatınızı değiştirmek için mevcut koşullardan daha iyi koşulların olacağından gerçekten emin misiniz?
Mutluluğunuzu gelecekte hiç gelmeyebilecek belirsiz bir ana emanet etmek istiyor musunuz?
Dürüstçe cevap verin ve hayatınızı anında sarsabileceğinizi fark ederseniz, tereddüt etmeyin: harekete geçin;
Başkalarının yargılarının kölesi olmayın. Sanki kimse sizi yargılamıyormuş gibi başka bir açıdan düşünmeye çalışın.
Başkalarının istenmeyen fikirlerine aldırış etmeden kalbinizin size söylediklerini dinleyin ve buna göre hareket edin.
Bu sinizm değil, bencillik şöyle dursun: Bu sadece kendini sevmektir;
Bu soruyu yanıtlamakta zorlanıyorsanız, sizi temin ederim ki büyük bir değişikliğe ihtiyacınız var. Çünkü gurur duyacağınız bir şey bulamıyorsanız, belki de hayatınızda tam bir can sıkıntısı vardır.
Size bir tavsiye vereceğim: Daha heyecan verici, daha akılda kalıcı bir şeyin peşindeyseniz, hayatınızın dizginlerini elinize alın ve harekete geçin.
Hiçbir şey ve hiç kimse sizin için ihtiyacınız olan değişikliği yapamayacak.