Yorgunluk veya kronik yorgunluk, modern yaşamın en kötü sorunlarından biridir, ancak çoğu zaman bunu yanlış yoldan düzeltmeye çalışırız.
Enerji elde etmeye veya bulmaya çalışmak, bir avuç suyu yakalamaya çalışmak gibidir. Eğer suyun (enerjinin) elde tutulmasını istiyorsak buna izin veren koşulları yaratmalıyız.
Enerji elde ettiğimiz veya aldığımız bir şey değil, hayatımızda ortaya çıkmasına veya tezahür etmesine izin veren belirli koşulların sonucudur. Sağlık, tutum, beden ve zihin uyum içindeyse, yapacak başka bir şey yoktur ve otomatik olarak enerji dolu hissedeceğiz. Bu sağlıklı bir yaşamın yan etkisidir.
Anlamak için, ağırlık kemeri takan bir yüzücü olduğunu ve 50 serbest stilde zamanını geliştirmek istediğini varsayalım. Zamanını belki bir veya iki saniye kısaltacak, yüksek teknoloji ürünü titanyumdan yapılmış en sofistike mayoyu bulmak için çok uğraşabilirsin, ancak ağırlık kemerini çıkarmak daha mantıklı ve pratik olmaz mıydı?
Çoğumuz ağırlık kemeri takarız, kahve ve diğer uyarıcılarla enerjimizi arttırmayı düşünürüz, kilo vermek yeterli olur ve otomatik olarak daha hızlı yüzeriz.
Bu ağırlık kemeri genellikle şunlardan oluşur:
Düşük uyku, düzensizlik, toksik ilişkiler, yüksek karbonhidratlı diyetler, keşfedilmemiş gıda hassasiyetleri ve bir dizi modern yaşam gerçeği. Bu yazıda sana enerjini artırmana yardımcı olacak 6 yoldan bahsedeceğim..
1.Karaciğerine Yardım Et
Karaciğerin işini daha verimli yapmasına yardımcı olabilir ve böylece enerjini artırabilirsin. Diyetinde değişiklik yapmak karaciğerinin iyi çalışmasına yardımcı olabilir. Karaciğer belki de insan vücudundaki en az anlaşılan organdır, çünkü iyi çalışmadığında bunun bedelini ödeyen ilk şey enerjimizdir. Karaciğere günlük görevlerini yerine getirmesi için ihtiyaç duyduğu tüm besinleri vermek, enerjiyi artırmak için yapabileceğimiz en önemli şeylerden biridir.
2.Günde 10 Dakika Güneşlen
Güneş bize güç verir, ruhumuzu yükseltir ve bir enerji kaynağıdır. Ancak, güneşe karşı o kadar fobik hale geliyoruz ki, D vitamininin ruh halimizi iyileştirmek ve enerjimizi artırmak için sunduğu önemli faydaları gözden kaçırıyoruz.
3.Bir Günlüğüne Bağlantıyı Kes
21. yüzyılın en büyük enerji “hırsızları”ndan biri aşırı doz bilgidir. E-posta, bloglar, sosyal medya siteleri, televizyon, dergiler, radyo, cep telefonları vb. Belki bilgiye sahip olmanın güce sahip olduğu doğrudur, ancak bilgi fazlalığı basitçe gürültüye dönüşür. Medyadan uzak bir gün geçirmeyi dene, enerjinin binlerce dikkat dağıtıcı üzerinde dağılmak yerine arttığını hissedeceksin. Etrafta dolaşan gevezeliklerin çoğu seni etkilemeyecek ve bir günlüğüne bağlantıyı kesme düşüncesi seni korkutuyorsa, o zaman bu geçici bağlantının kesilmesine en çok ihtiyaç duyan kişi olduğundan emin olabilirsin.
4 Biraz Egzersiz Yap
Fiziksel egzersizle enerjiyi geri kazandığımızı biliyoruz, ancak anı ve yeri aradığımızda her zaman en büyük engeldir. Bir spor salonuna, özel kıyafetlere veya birkaç saatlik kendini adamaya ihtiyacın yok. Enerjiyi artırmak için 15-20 dakika yeterlidir. Biraz koşabilir, gerilebilir, biraz şınav çekebilir, biraz daha erken kalkabilir ve yarım saat yürüyebilirsin. Bunların hiçbiri kolay gelmiyorsa, asansör yerine merdiveni kullan. Otobüsten in ve yürü.
5.İç Enerjini Canlandır
Akupunktur, beden ve zihnin ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu ve bu içsel yaşamsal enerjinin kişinin ruhsal, zihinsel ve fiziksel sağlığını düzenlediğini söyleyen geleneksel Çin tıbbının ilkelerine dayanmaktadır; Her birimiz, ying ve yang olarak bildiğimiz iki karşıt ve ayrılmaz güç arasındaki ince dengeyiz ve bu denge bozulduğunda hayati enerji bloke olur veya zayıflar. Bu hayati enerji optimum seviyede olduğunda ve sorunsuz aktığında, dünyayı fethedebileceğimizi hissederiz; Sağlık ve enerji ile fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal olarak güçlü hissediyoruz.
6.Enerji Akışının Engelini Kaldırın
Evrensel diyebileceğimiz bir kural var ki, enerjimizin gereksiz eşya ve nesnelerin birikimi ile mükemmel bir ters ilişkisi var. Çevrende kullanmadığın, ihtiyacın olmayan ne kadar çok şey varsa, o kadar az enerjin olur. İster inan ister inanma, masanın, mutfağının, iş yerinin, oturma odanın, hatta bilgisayar ekranının görünümü aslında beyninde olup bitenlerin çoğunu yansıtır. Yakın çevreni organize etmek ve “tıkanıklığı açmak” için biraz zaman harcayarak, yalnızca fiziksel alanı boşaltmakla kalmaz, aynı zamanda enerjini de şarj edersin.