Sıklıkla sıkıntıların hayatımızda tekrar etme eğiliminde olduğunu fark ederiz. Hayatımızı daha başarılı insanlarla karşılaştırarak, kendimizi hayatta başarıya ulaşamayan başarısızlar olarak ilan ederiz. Ya da bu kader deriz. Böyle yaşamak çok daha kolay, ama belki de kötü şansın nedenlerini bulmaya ve “mutsuz” kaderini değiştirmeye başlamanın zamanı gelmiştir.
Şanssızlık Nedir?
Başarısızlığın nedenlerini dış dünyada aramaya çalışırız, her zaman planlarımızın uygulanmasını engelleyen birilerini veya bir şeyi suçlama eğilimindeyiz. Ancak her şey çok daha basit – sorunların kökü içimizde yatıyor.
Bir kişi, etrafındaki dünyayla nasıl düzgün bir şekilde etkileşime gireceğini öğrenmek için bu dünyaya gelir.
Tüm sıkıntılarımız, öğrenilmemiş derslerin bir değerlendirmesi ve bizi öğrendiğimiz materyali özümsemeye zorlamanın bir yoludur.
Dünyadaki her şeyin birbirine bağlı olduğunu anlamak, bir kişinin kötü şans ağından çıkıp hayatında çok şey başarabileceği gerçeğine yol açar.
Her zaman en çok düşündüğümüz şeyi alırız. Hayatın adaletsizliği, küskünlük, şanssızlık gibi düşüncelerin egemenliğine girersek, daha başarılı insanları kıskanırsak, şanssızlığı tekrar tekrar kendimize çekeriz.
Her zaman sıkıntılar bekliyorsak ve sürekli onları yansıtmanın yollarını arıyorsak, kendimize tüm bunları uygulamaya koyma fırsatı veriyoruz ve hoş olmayan olaylar yaşıyoruz.
Kötü şansa neden olan birkaç ana neden:
1. Düşük benlik saygısı ve motivasyon eksikliği. Bir kişi içtenlikle en iyisine layık olmadığına inanır ve kendisine yüksek hedefler koymaz. Bu tür insanlar düşük enerjiye sahiptir, hayatın zorluklarıyla baş edemez ve hayatta başarıya ulaşamazlar.
2. Hayat hakkında yanlış anlama. Gerekli bilgi eksikliği gerçeklik algısını bozar, bir kişinin mutsuz kader ve şanssızlıktan şikayet etmesi çok daha kolaydır.
3. Deneyim eksikliği. İstediğini elde etmek için birkaç başarısız girişimde bulunan kişi, sonuç çıkarmaz ve basitçe pes eder.
4. Sıradan tembellik. Bir kişi hiçbir şeyi değiştirmek istemez: zihniyetimizin bir özelliği, hiçbir çaba sarf etmeden her şeyi elde etme arzusudur. Böyle bir kişinin yapabileceği maksimum şey bir piyango bileti satın almak ve hayatında, tüm sorunları hemen çözecek sihirli bir hapı beklemeye devam etmektir.
5. Çok sayıda kitap okuduktan sonra, bir kişi zaten her şeyi bildiğine karar verir. Ancak bilgi pratikte uygulanmalıdır, aksi takdirde böyle bir her şeyi bilenin hafızasında ölü bir ağırlık olarak bırakılacaktır.
6. Başarılarına sevinememek. Karamsar bir tutum, herhangi bir zaferin sevincini zehirler. Bu tür insanlar, iyi zamanlarda bile olumsuzları bulmaya çalışır ve sürekli bela beklentisi içinde yaşarlar.
7. Yanlış düşünme. Hayatta en az dirençle başarıya ulaşmanı ve hedefe giden daha kısa yolları almanı sağlayan mantıklı bir zihniyet vardır. Bu tarz bir düşünme, diğer kategorilerde düşünmene ve sorunları çözmek için standart olmayan yollar bulmana olanak tanır. Bunun yerine, bir kişi kalıplarla düşünür, çok sayıda hata yapar ve sürekli yanlış bir şey yapmaktan korkar.
Hayatta Başarıya Nasıl Ulaşılır
Hayatta başarılı olmak için zihniyetini değiştirmen gerekir. Yaşamında memnuniyetsizlik ne kadar güçlüyse, o kadar çok kısır döngü oluşur. Hayatımızda sıkıntılar varsa ve her şeyde bir şanssızlık varsa, bu, içimizde titreşimleriyle onları çeken aynı negatif enerjinin olduğu anlamına gelir.
Karşılık bulamayan o titreşimler iz bırakmadan yanımızdan geçerler. Bu nedenle, yaşadığın sıkıntılarda kendini düzeltmene yardımcı olacak bir ipucu görmelisin.
Kendimizi olumsuz duygular, kıskançlık ve öfke ile doldurursak, çekim yasasına göre dış dünyadan karşılık gelen bir tepki alırız. Kendimizi içsel olumsuzluklardan arındırdıktan sonra, tamamen farklı olayları çekebilir ve kötü şansın ne olduğunu unutabiliriz.