Burada tartışacağımız sorular oldukça kapsamlı ve muazzam bir güce sahiptir. Kendine soru sorduğunda, hemen bir cevap bekleme. Bazen sorulan bir sorunun cevabı harikalar yaratır ve hayatını değiştirir.
Rüyalarına dikkat et ve gözüne çarpan işaretleri fark et. Bunlar bir kitaptan, bir resimden, bir anıdan vb. Kelimeler olabilir. Ancak, enerji değiştirme sürecinin soru sorulduktan hemen sonra başladığını unutma. Sorunun artık seninle alakalı olmadığını hissedene kadar kendine sormaya devam et.
Soru 1. Bu Benim Enerjim Mi?
Yeni Bir Enerji Seviyesine geçiş sırasında, çevremizdeki titreşimlerin frekansı önemli ölçüde dalgalanabilir ve çarpıcı biçimde değişebilir. Gezegenin titreşimleri arttığında, mutluluk ve duyguların doluluğu hislerini deneyimliyorsun, böyle anlarda yeni enerjileri gerçekten kabul ediyor, hissediyor ve anlıyorsun. Sakinsin ve her şeyin yoluna gireceğinden eminsin.
İçindeki psişik yetenekler hayal edebileceğinden çok daha gelişmiştir. Sadece gezegende değişen titreşim frekanslarını hissetmiyorsun, aynı zamanda diğer insanların düşüncelerini, duygularını ve fiziksel hislerini de yakalıyorsun. Bu harika bir yetenek ve Yeni Enerjisel Varlığının bir parçasıdır.
Sorun şu ki, bu enerjileri bilinçsizce algılaman, onları geçmişten anladığın ve frekansı ile çakışan bir tür programa ‘uydurmaya’ çalışmandır. Eski programlar, olumsuz duygular, kısıtlayıcı düşünceler, ağrı, hastalık veya şu anda vazgeçmiş olduğun eski alışkanlıklar olabilir. Ayrıca, yanlışlıkla senin olduğunu düşünerek başka birinin enerjisini kabul edersin.
Diğer insanların enerjilerini kabul etmek zorunda değilsin. Neler olduğunun bilincinde olarak, bu enerjilere karşı tepkinin sonuçlarını önleyebilirsin.
Negatif olduğunu düşündüğün veya hissettiğin her şeyin farkında ol ve sorgula. Kendine sor, ‘Bu benim enerjim mi?’
İçsel farkındalığın sana zihinsel olarak bir cevap vermeye yardımcı olacaktır. Eğer bu enerji sana ait değilse, o zaman soru sorulduktan hemen sonra cevabı verecektir.
Sonra şu kelimeleri söyle: “Fark ettiğin için teşekkür ederim, başkasının enerjisine ihtiyacım yok. Hayal gücünü kullan, eşit nefes al ve gitmesine izin ver. Rahatlama hemen gelmeyebilir, kendine biraz zaman ver. Nefes almaya ve bırakmaya devam et.
Bir yerleşim bölgesinde yürüyüşe çık. Sokakta ilerlerken, sana gelen her düşünceyi, duyguyu veya hissi fark et. ‘Bu benim durumum mu?’ Diye sor. Cevap anında ‘Hayır’ olacaktır. Ozaman kendi kendine “Üzüntünün enerjisi geçsin” – diyebilirsin. Böylece negatif program kendiliğinden kaybolur. Bu sürecin sürekli farkında olarak, düşüncelerin, duyguların ve fiziksel duyumların ne kadar azının sana ait olduğuna şaşıracaksın.
Soru 2. Bu…. Olursa Ne Olur?
Şimdiye kadar oluşturulmuş olan her şey önce hayal edilir. Kendine şu soruyu sorduğunda: ‘Bu olursa Ne olur …?’, Aynı zamanda nasıl hissedeceğini de hayal et. Potansiyel gerçekliği algılamak için duyularını kullandığında, bu süreç içinde gerçekliği oluşturmaktan sorumlu olan kısmı harekete geçirir.
Yeni bir his yaratmak için hayal gücünü yoğunlaştır. Bu, istenen etkiyi uygulayacak bir enerji akışı başlatacaktır. Yalnızca fiziksel gerçekliğe odaklanmak seni bu seçenekle sınırlar. Ancak seçim özgürlüğüne ihtiyacın var, bu yüzden henüz hayal edemediklerin de dahil olmak üzere tüm seçenekleri göz önünde bulundurman gerekiyor. İşte bazı örnekler:
• her zaman çok param varsa?
• vücudum istediğim gibi görünüyorsa?
• olağanüstü başarılı olursam?
• Bu veya şu durumda ne yapacağımı bilseydim?
Ne olurdu?…
Fiziksel hisleri ve duyguları hayal etmekte güçlük çekiyorsan, umutsuzluğa kapılma. Sormaya devam et. Hatta şunu sorabilirsin: ‘Hayal edebilsem ne olur …?’ İstediğin etkiyi ve durumu hissetmek için ne kadar çok zaman harcarsan o kadar iyi.
Soru 3. Kolayca Gerçekleşmesi İçin Neler Dahil Edilmelidir?
Bir şeyin olmasını istediğinde, ancak bunun için tam olarak ne yapılması gerektiğinden emin olmadığında, kendine şu soruyu sormalısın: ‘Kolayca gerçekleştirilebilmesi için neler dahil edilmelidir?’
Kendine ne yapman gerektiğini sorarsan, kendi açından çaba gerektiren doğrusal bir yol oluşturuyorsun. ‘Ne çekilmeli?’ diye sorarsan – bu, mücadele etmeden ve çaba harcamadan gerçekleşmesini istediğin şey için bir davettir ve hayal bile edemeyeceğin olasılıkları açar.
Soru 4. Sahip Olmadıklarımın Nesi İyi?
Çoğu zaman, bir durumda neyin yanlış veya kötü olduğuna odaklanırız. Sonra kendimizi ve başkalarını yanlış yaptıkları için kınamaya başlarız. Düşüncelerini odakladığın şey giderek daha fazla enerji çekiyor. Öyleyse, ‘Anlamamış olmamın ne yararı var? sorusu Enerjini iyi olana çeker ve yargılama sürecini ortadan kaldırır.
Hayatında kaç kez başarısızlıktan dolayı kendini mahkum ettiğin olaylar olduğunu düşün. Örneğin, işini kaybetmek gibi bir sıkıntı yaşamış olmak. Soruna geri dönüp baktığında belki de daha iyi bir iş bulduktan sonra, işini kaybetmenin aslında senin için olumlu bir deneyim olduğunu fark edersin. Kendine bu soruyu sorduğunda, algını değiştirirsin ve buna bağlı olarak deneyimlerini daha fazla etkiler.
Soru 5. Bunu Nasıl Oluşturdum?
Kendine “Bunu nasıl oluşturdum?” Diye sorduğunda, bilinçsizce yaptığın ve çok da olumlu sonuçlara yol açmayan bir karara bilinçli olarak dikkat ediyorsun.
‘Bunu neden yaptım?’ Diye sorma. Kendine “neden” diye sorduğunda, geçmiş başarısızlıklarının anına geri dönersin, benzer bir şey yaptığında, başarısızlıkların neden olduğu tüm duyguları ve yargıları yeniden ortaya çıkarırsın. ‘Neden’ sorusu Hatalarını tekrarlamana neden olan tüm bu enerjileri çeker. Bunun yerine, ‘nasıl başladı?’ Ve ‘bu deneyimin yaratıldığı an neydi?’ Diye sormalısın.
Soru 6. Bu Ağrı Olmasaydı Ne Olurdu?
Bu soruyu şöyle kullanabilirsin: ‘Bu durum veya enerji benim mi?’, Gözle görülür değişiklikler veya iyileştirmeler yaşamayacaksın. Ani ağrı hislerinin kendisi, duyusal sinyallerin yorumlarıdır. Bu nedenle, soruyu sorarak, bu tür sinyalleri başka bir şekilde yayınlama fırsatı oluşturacaksın. Örneğin, birisi seninle iletişim kurmaya çalışıyorsa ve sen ona hiçbir şekilde tepki vermezsen, o zaman bir başkasının gerçekleşmemiş iletişim enerjisi, sende fiziksel acı şeklinde kendini ifade edebilir. Duygular ayrıca acıya dönüşebilir.
Soru 7. Bu Nasıl Geliştirilebilir?
Her iyi bir şey olduğunda kendine bunu söyle. Örneğin Para bulursan, ‘Bu durum nasıl daha iyi olabilir?’ Para bulup kendine ‘Bu durum nasıl düzelebilir?’ Diye soran bir kadının hikayesinden bahsedeyim. Bir taksinin arka koltuğunda 10 lira buldu ve soruyu tekrar sordu, ‘bu nasıl daha iyi olabilir?’ Bir süre sonra yerde parlak bir nesne fark etti, bu altın bir bilezikti. Ama ne yazık ki, eline alıp kendi kendine şöyle dedi: ‘Bundan daha iyisi olamaz!’ Ve daha iyisi olmadı.
Ayrıca, başın derde girdiğinde, ‘Bu nasıl gelişebilir?’ De. Arabanın lastiği patladıysa, ‘Bu nasıl daha iyi olabilir?’ Diye sor. Bu, sana işlerin nasıl daha iyi hale gelebileceğini gösterir.
Kendine soracak bir soru düşünemiyorsan şunu dene:
Ne isteyeceğimi bilseydim ne sorardım?
Garip gelebilir, ancak büyük olasılıkla bu soru en iyi ve en etkili soru olacaktır. Bu soruların düzenli olarak uygulanması, gerçekliğini yavaş yavaş değiştirecek, kelimenin büyüsü tüm ihtişamıyla ortaya çıkacaktır.
