Kuzey Carolina’daki Wake Forest Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Lanza “Ölüme inanıyoruz çünkü ölüyoruz” diyor.
Biyocentrizm kelimesi temel olarak “yaşam merkezi” anlamına gelir yaşamın ve biyolojinin gerçekliğin merkezi olduğuna ve hayatın evreni yarattığına inanır.
Lanza örneği, onun ne anlama geldiğini tarif etmeyi sağlar: Bir kişi mavi bir gökyüzü arar ve görür, ancak beyindeki hücreler, mavi gökyüzünü kırmızı ya da yeşil olarak görmek için değiştirilebilir. Lanza bu nedenle bilincimizin yorumlama yoluyla değiştirilebileceğini belirlemiştir.
Bu teori aynı zamanda mekanın ve zamanın hem “aklın araçları” olduğunu ve hem de ölüm ve ölümsüzlük fikrinin uzay ve zaman sınırları olmayan bir dünyada var olduğunu öne sürmektedir.
Peki biz öldüğümüzde nereye gideriz?
Lanza, “çoklu evrende çiçeklenmeye dönen çok yıllık bir çiçek” olduğumuza inanıyor.
“Hayat, sıradan doğrusal düşünme tarzımızı aşan bir maceradır. Öldüğümüzde, rastgele bilardo topu matrisinde değil, kaçınılmaz yaşam matrisinde yaşıyoruz ”dedi.
İddialarını desteklemek için ise Lanza çift yarıklı bir deney yaptı.
Deney için, bilim adamları bir parçacığın bir bariyerde iki yarıktan geçtiğini izlerler, parçacık sadece yarıklardan birini geçebilir, ancak bilim adamları parçacığı izlemediğinde bunun yerine bir dalga gibi davranır ve her iki yarıktan geçer.