Uyku sırasında, vücudun hayati parametreleri yavaşlar (nefes alma, kalp atış hızı) ve kan basıncı düşmeye başlar ve uyku boyunca daha düşük bir seviyede olmaya devam eder.
Vücudun parametrelerinin hızlı değişmesine hazırlanmak için vakti yoktur ve bu nedenle hayati belirtilerdeki keskin bir düşüşü “ölüm” ile karıştırır.
Evet, beynin iç merkezleri, beden ölüyormuş gibi neler olduğunu algılar.
Hayati belirtilerdeki keskin düşüş nedeniyle, beyin, bazı organların hatalı çalışmasından dolayı bu kadar keskin bir değişimin olduğunu düşünmeye başlar.
Ama aslında, hiç de öyle değil.
Sonuç olarak beyin, belirli kimyasalların ve hormonların kana salınmasından dolayı keskin bir şekilde uyanmamıza ve hatta bilinçsizce seğirmemize neden olan bir sinyal verir.
Diğer nedenlerle de hipnogojik seğirme olabilir.
Örneğin, bir insanın bir yere düştüğü veya bir tür tehlikeyle karşıladığı kabus yüzünden.
Hipnogojik seğirmesi genellikle uyku eksikliği, stres veya kronik uyku yoksunluğu ile oluşur.
Ve bu fenomende tehlikeli bir şey olmamasına rağmen, günlük rutininiz hakkında düşünmenin zamanı olduğunu gösterebilir.