Bu yöntem düzen, basitlik ve minimalizmin faydalarından yararlanır. Daha düzenli olmak isteyebilirsin, ancak bunu elde etmek sana çok pahalıya mal olur. Bu nedenle, bu yazıda sana Dan-Sha-Ri yöntemini yaşamında uygulamanın avantajlarından bahsedeceğim. Bu yöntem düzeni bir zorunluluk olarak değil, geliştirebileceğimiz ve mutluluğumuzu artırabilecek bir alışkanlık olarak anlamanın bir yoludur.
Japon yazar Hideko Yamashita tarafından önerilen Dan-Sha-Ri yöntemi, nesnelerle ilişkimizi dönüştürerek mutluluğa ulaşabileceğimiz minimalist bir yaşam tarzını savunuyor. Bu, bizim için tamamen gerekli olmayan şeyleri dolaplarımızdan, çekmecelerimizden ve hatta kendi hayatımızdan çıkarmak anlamına gelir. Başka bir deyişle, bu uygulama hem fiziksel alanlarımızda hem de düşüncelerimizde sadelik ve uyum ile yeniden bağlantı kurmayı amaçlamaktadır.
Yazara göre, Dan boşlukları gereksiz nesnelerle doldurduğumuzda kaybolan ‘hayati enerji’ anlamına gelir, Sha artık kullanmadığımız veya artık bizim için işlevsel olmayan şeyleri ortadan kaldırmayı ifade eder ve Ri, algılama ihtiyacına hitap eder.
Bu yöntem, kişisel boşluklarımızı ne ihtiyacımız olan ne de gerçekten can attığımız şeylerle doldurma eğilimine karşı bir antikor görevi görecektir.
Dan-Sha-Ri Yönteminin 5 Kuralı
Bu uygulamayı gerçekleştirmek için referans olarak beş kuralımız olması gerekir. İlk başta karmaşık görünebilirler, ancak bunları günlük yaşamına bir alışkanlık olarak dahil ettiğinde, bunları uygulamak ve sürdürmek senin için daha kolay hale gelecektir.
1. Meslek Kuralı
İlk kural, hem senin hem de nesnelerin içinde hareket etmenin mümkün olduğu boş alanlar bırakmanın önemine atıfta bulunur.
Bu nedenle, boşlukları tamamen doldurmamaya çalışmak gerekir, ideal olan onları %80 oranında doldurmaktır, bu stres ve görsel yükün önlenmesine yardımcı olacak ve hava sirkülasyonunu kolaylaştıracaktır.
2. Değiştirme Kuralı
İkinci kural, yalnızca işlevselliğini kaybetmiş diğerlerinin yerini almaya gelen nesneleri mekanlarımıza dahil etmemizi önerir. Yani, bizi tüm eşyalarımızın yararlılığı hakkında ve ayrıca yeni nesnelerin gereksiz yere edinilmesini haklı çıkarmak için sıklıkla kullandığımız kriterler hakkında düşünmeye zorlayan bir kuraldır.
3. Tek Dokunuş Kuralı
Üçüncü kural, nesneleri evde saklama şeklimizle ilgilidir. Bu yönteme göre, araçlarımızı kolay ve erişilebilir bir şekilde yerleştirmemiz, kutulardan, elastik bantlardan ve kullanımını engelleyen diğer mekanizmalardan kaçınmamız esastır. Buradaki fikir, evimizdeki her şeye sadece iki hareketle erişebilmemizdir.
4. Özerklik, Özgürlük Ve Kullanım Kolaylığı Kuralı
Dördüncü kural, mekanlarımızı düzenlemenin en uygun yolunun dikey olduğunu önermektedir. Bu tür bir organizasyon bize evde düzen, uyum ve temizlik hissi verecektir.
5. Otomatik Vites Kuralı
Son olarak, beşinci kural, bu uygulamayı bir alışkanlık haline getirerek otomatik bir düzen mekanizması kurmayı ima eder. Bu, öz-düzenleme ve öğrenmeyi içerir.
Örneğin, yazarın yaptığı bir öneri, sen onu belirlediğin yerde bırakana kadar hiçbir nesneyi düşürmemendir. Bu şekilde, yöntemi uygun gördükçe her mekanda düzenin uyumlu bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayacağız.
Dan-Sha-Ri Yöntemi Nasıl Uygulanır?
Dan-Sha-Ri yönteminin sipariş vermeden sipariş vermenin bir yolu olduğunu ve alanlarımızı düzenli tutmanın sıkıcı bir iş olmaması için bize yardımcı olduğunu söyleyebiliriz. En ilginç yanı, yalnızca fiziksel alanlarımız için geçerli olmayıp, e-postalarımıza, bilgisayardaki dosyalarımıza ve hatta kişilerarası ilişkilerimize de yayılabilmesidir.
Çoğu zaman, onları hediye olarak aldığımız için, nostaljiden, uzun süredir bizimle olduklarından veya düzen ve temizlik görevlerini üstlenmenin yaratabileceği rahatsızlıktan dolayı kullanmadığımız nesneleri biriktiririz. Bununla birlikte, yöntem, herhangi bir nesnenin artık bizim için yararlı olmaması veya artık onu evimizde istemiyorsak, onu almamız, bizimle geçirdiği zaman için ona teşekkür etmemiz ve gitmesine izin vermemiz gerektiğini önermektedir.
Kullanmadığımız veya ihtiyaç duymadığımız araçlardan kurtulmak, daha basit bir yaşamı benimsemek ve geleceğin bizim için sahip olduğu yeni her şeyi almak için daha fazla alana sahip olmak ve kendimizi suçlamayı bırakmaya bir davettir. Evimizi iç mekanımızın bir yansımasına dönüştürme, alanımızı ve yaşamımızı daha hoş bir yer haline getirme olasılığı üzerine bahse girmekle ilgilidir.