Muhtemelen eşzamanlılık hakkında bir şeyler duymuşsunuzdur, ya da belki de sizi buraya getiren bir eşzamanlılık nedeniyle bu makaleyi okuyorsunuz.
Eşzamanlılık, ilk önce nedensel bir ilişki olmadan ortaya çıktıklarında, ancak anlamlı bir şekilde ilişkili göründüğü takdirde olayların “anlamlı tesadüfler” olduğunu belirten analitik psikolog Carl Jung tarafından ortaya konan bir kavramdır. Kariyeri boyunca, Jung bunun çeşitli tanımlarını yaptı. Jung, eşzamanlılığı “anlamlı tesadüf” olarak tanımlamıştır.
Eşzamanlılıklar kozmik mesajlar almaya açık olan hepimize, kendi gerçeklerine ve kendi ruhlarına göre ayarlanmış olan herkese olur.
Ruhumuz çevremizdeki dünyadan trilyonlarca bilgi parçası alıyor, ancak dikkatimizi çeken belli bölümler var.
Bilinçli olarak bazı şeylerin neden ortaya çıktığını ve neden bunları fark etmeye başladığımızı bilmiyor olabiliriz, ancak ruh halimizin bu işaretleri görmemizi istemesinin bir nedeni var.
Güçlü Bir Eşzamanlılık Yaşadığınızı Gösteren 9 İşaret
1. Bir telefon görüşmesi, rastgele e-postalar alırsınız veya yıllarca görmediğiniz kişileri görürsünüz ve tam da onu düşündüğünüzde karşınızda belirir.
2. Size rastgele bir şey olacak ve bu gerçekten sorunlarınız olduğunda ve yardıma ihtiyacınız olduğunda size yardımcı olacaktır.
3. Dizi ya da film izler, bir şarkı dinlersiniz ve bunu yaparken de hayatınızı izlediğinizi ya da dinlediğinizi hissedersiniz.
4. Bazı yabancılar rastgele sizin uğraştığınız problemler hakkında konuşurlar.
5. Doğru bireyler sadece eşzamanlı olarak ortaya çıkar, ihtiyacınız olanların onlar olduğunu bilirsiniz.
6. Bir radyo sunucusundan, reklam panosundan ve film etiketinden güven verici bir mesaj alırsınız.
7. Bazı işaretlerin, sembollerin tekrarlandığını veya 111, 222, 333 gibi sayı dizilerinin tekrar edildiğini görürsünüz.
8. Sosyal medyada gezinirken, ihtiyacınız olan cevapları tam olarak ortaya çıkaran bir makaleye rastlarsınız.
9. Belirli bir kişiyle rastgele bir yerde tanışıyorsunuz ve içlerinde keşfetmeniz gereken ve size yardımcı olabilecek derin bir şey olduğunu hissediyorsunuz.
