Karanlık zamanlardan geçerken sana netlik verir. Sadece senin iyi olmanı istiyor. Hayal gücün küçük şeyleri abartırken, içgüdülerin onu sakinleştirmeye çalışır.
Ancak gördüğün gibi, içgüdüler her zaman duygular değildir. Bunlar çoğunlukla cevaplardır.
Biriyle konuşuyorsan ve onunla konuştuktan sonra kendini yorgun hissediyorsan, olumsuz titreşimlere tepki veren içgüdülerindir.
Seni tüketen ve kendini berbat bir yerdeymiş gibi hissettiren bir işte çalışıyorsan, o zaman bu senin ani tepkindir. İçgüdü, üzüntü duygusu değil, zor ya da yorucu bir durumdan çıkmakla ilgilidir.
Duyguların geçerlidir, ancak gerçek olmayabilirler. Onlar senin için gerçektir, ancak senin yapılandırdığın gerçeklik budur. İçgüdün bu gerçeğe ve düşüncelerine yanıt veriyor.
Bir şeye doğal olarak ilgi duyduğunda, bu içgüdüdür. Bir şeyden doğal olarak uzaklaştığında, bu da içgüdüdür. Bu duygu değil, tepkidir.
Yani insanlar içgüdüsel rehberliklerini kullanarak bir aşk hikayesi hazırladıklarını söylediklerinde, içgüdülerinin belirli olaylara olumlu tepki verdiği ve kendilerini daha iyi hissettirdiği anlamına gelir.
İçgüdülerin, beğenmesen veya gördüklerinden rahatsız olsan da, kendini bir sanat eserinin karşısında bulmana neden olabilir. Hatta ilişkini sürdürmene yardımcı olabilir.
İçgüdü sana bu duyguyu vermek istemez. Sadece ilgini nereye yönlendirebileceğini gösterir.