İstisnasız herkesin bir ruhu vardır.
Işığın bu özü, yaratılışı, kozmosu ve yaşamı birleştiren ortak paydadır. Derinlerde, hareket halindeki Işık olduğumuzu anlamalıyız. Ama biz o Işığın ve kökenimizin farkında değiliz, kişiliğin labirentlerinde dolaşıp duruyoruz. Manevi arayış, bilincimizi ve içsel ilahiliğimizi aramaktır.
Herkes mutlu olmak ister. Mutluluk bize dışsal bir nesne veya kişi tarafından verilirse, bağımlı hale geliriz ve bağımlılık özgürlüğü kaybetmemize neden olur.
Mutluluk durumunu oluşturan içsel alanı, ilahi olanla bağlantıyı aramak için zekayı kullanmamız gerekir.
Bazı durumlarda, kişi geçmişte yaralar ve duygusal izler bırakan tüm deneyimlerle başa çıkmak zorundadır. Meditasyon, içsel çalışma, olumsuz kalıplarımızı iyileştiren panzehirdir.
Olağanüstü tarifler yoktur, bireysel yollar vardır, her varlığın farklı evrim dereceleri vardır.
Aradığımız şeye zaten sahip olduğumuz konusunda net olmalıyız. Bu arayışta kesin bir formül yok, her yol ayrı bir maceradır ama bizi ruha doğru yönlendirebilecek bazı noktaları detaylandırmaya çalışalım.
1. Bilinçli Nefes Al
Solunum çok özel bir mekanizmadır, otomatik veya bilinçli olabilir. Otomatik olduğunda hayatta kalırsın, farkında olmadan yaşamaya devam edersin. Nefes bilincine vardığında, yaşadığını, var olduğunu, bilinçli olduğunu fark edersin. Nefes almak her zaman şimdiki zamanda gerçekleşir, geçmişte veya gelecekte değil. Kendimizin farkında olmak ve daha bağlı olmak için her zaman bilinçli nefes al.
2. Kalbini Hisset
Kalbini hissetmek ellerini göğsüne koyarak, kalp atışını hissetmekten, ancak yavaş yavaş onu harekete geçiren sihirli gücü algılamaya çalışmak için daha derine inmekten ibarettir. Yüreğimize dileklerimizi ve umutlarımızı yerleştiriyoruz. Kendimize şunu sormamız gerekiyor. Kalbim mutlu mu, yaşamak istediği hayatı yaşıyor mu, coşkulu mu yoksa kollarını mı bıraktı? Ve sonra sevgiyi hisset, kalp atışın canlı mı, birini seviyor musun?
3.Kendini Sev
Birçok insan onları seven birini, boşlukları kapatan birini arıyor. Yaklaşımını değiştirmelisin, seni sevecek insanları bulmalısın. Bu zamanlarda çoğu insan o kadar kapalıdır ki bazen dünyalarına girmek çok zordur. Önce kendimize karşı sevgiyi hissetmeliyiz ki, sonra paylaşabilelim. Bedenini, organlarını, yaşamsal işlevlerini sev, hayatını, geçmişini, bugününü ve geleceğini sev. Kendimizi sevmek, kendimizi kabullenmek, korkulardan kurtulmak, severken yanan ruhun ateşini aydınlatmaktır. Sevmek, kendinle tanışmak için bir davettir, çünkü bu hayat, hayatın sevgi ile ve sevginin enerji ve mutlulukla eşanlamlı olduğunu öğrenmeye geldiğimiz bir okuldur. Kendini sevdiğinde bu seni mutluluğa götürür, çünkü derinlerde kendinle birliktesin.
4.Birini Sev
Verilmeyen her şey kaybolur. Aşkını keşfettiğinde, paylaşacak bir şeyin olduğunu, evrenle ve yaşamla asla doğrudan bir çizgide olmadığını bildiğinde, güç sendedir. Parlıyorsun ve paylaşmak istiyorsun, neşen var ve veriyorsun, coşkun var ve gösteriyorsun. Senin olanı kimse alamaz. Birini sevmek, varlığını sunmaktır, kendini tamamen açık bir kalple vermektir, bir olmaktır, ruhunu diğeriyle kaynaştırmaktır. Seni zamanın dışına çıkaracak kadar büyülü bir şey üretmektir. Bu seni sonsuzluğa bağlar. Birini sevginin herhangi bir biçiminde sevmek, ruhundan hareket ederek sana huzur verir.
5.Varlığı Hisset
Yalnız olduğunda, gözlerini kapat, nefes al ve yavaş yavaş uzaydaki varlığını hissetmeye çalış. Sen ışığın varlığısın. Düşüncelerin geçmesine izin ver, zihni sustur, sadece nefes al ve varlığı hisset. Bu büyülü mevcudiyet, hayatta olduğunun, hayatın senden geçtiğinin farkına varmanı sağlar. Bu bir gizem. Ama gizemler açığa çıkmamalı, yaşanmalıdır. Neden burada olduğunun gizemini yaşa, hisset, hayata eşlik eden varlığının tadını çıkar.
6.Kendini Gözlemle
Bazen hayatımız aktivitelerle doluyken, dağa çıkıp gözlem yapmak önemlidir. Aslında sürekli izlemeliyiz. Film izliyormuşuz gibi izlemeliyiz. Bir arkadaşımızın bir sorunu olduğunda öneride bulunabiliriz çünkü sorunu dışarıdan görürüz, gözlemleriz. Ama kendimizi gözlemlememiz zor. Nasıl yaşadığımızı, ne yaptığımızı, nereye gittiğimizi, mevcut durumumuzun ne olduğunu gözlemleyerek bilgeliğe uyanalım. Rutinin tüm dişlilerini bir kenara bırak, denize veya meydana git, derin bir nefes al, yaşamlarımız üzerine meditasyon yap ve ideallerimizi senkronize et.
7.Yaratıcılığını Uyandır
Bir projede, herhangi bir eylemde, bir ilişkide enerjini yaratıcı bir şekilde kullandığında, kendini tanımaya başlarsın. Yarattıklarınla kendini tanımaya başlıyorsun. Keşfet ve yaratıcılığını sana hissettiren, coşku, neşe, bağlantı, iletişim, özgürlük ve bütünlük sağlayan bir şeye dönüştür. Bir söz şöyle der: “Harika bir eser yaratmakla ilgilenen bir sanatçının katılığı ve gayreti ile yaptığın şey üzerinde çalış. Büyük eser kendin ve aynı zamanda sanatçıdır”.
8.Sessizlikte Meditasyon Yap:
Sessizlikle temasa geçmenin zor olduğu zamanlar vardır çünkü zihin o kadar düşüncelerle doludur ki sessizlik bizim için neredeyse imkansızdır. Önce seçtiğin müziği kullanman, onunla meditasyon yapman, müziğin duygularını nasıl etkilediğini hissetmen ve sessizlik veya içsel sessizlik kendiliğinden ortaya çıkana kadar yavaş yavaş daha derine inmen uygundur. Sessizliği aramak zorunda değiliz, bunun yerine sessizliğin tezahür etmesi için bir alan yaratmamız gerekiyor. Yaşam müzikte, şarkı sözlerinde, var olan her şeydedir. Müziğin tadını çıkar, sessizliğin tadını çıkar ve bir gün nasıl ansızın, sessizlikte gerçek içsel müziğini dinlediğini ve ruhunun yanında uyanacağını göreceksin.