Ruhsal uyanış, bir bireyin kendini çevreleyen gerçekliği fark etmesi ve kendi içinde dünyayla güçlü bir bağlantı algılaması olan bir süreçtir. Bir kişi yaşamı boyunca iki zihin durumunda bulunabilir: uykuda ve uyanık. Tüm insanlar, çevrelerinden kopuk bir durumda yaşayarak, ilk durumda bulunurlar.
Bu insan kategorisinin tipik duyumları kaygı, tatminsizlik ve öfkedir. Uyanık durumda ise, görünüşlerin “ötesini” gören ve sürekli bir dinginlik ve neşe içinde yaşamayı başaran insanlar vardır.
RUHUN MANEVİ UYANIŞI: UZUN VE GÜZEL BİR YOLCULUĞUN BAŞLANGICI
Ruhsal uyanış, uzun ve sıkıntılı bir yolculuğun başlangıcını işaret eder. Bilincinizde gerçekleşecek bu derin değişim, inançlarınızdan alışkanlıklarınıza, tutumlarınızdan duyumlarınıza kadar her şeyi alt üst edecektir.
Ruhun uyanışının başarılması o kadar da imkansız bir süreç olmadığını, keşişlerin veya mistiklerin bir ayrıcalığı olmadığını bilmelisiniz. Aslında bu deneyim herkes tarafından ve her an yaşanabilir.
3 tür uyanışı ayırt edebiliriz:
DOĞAL: Hiçbir araştırma ve çaba gerektirmeden tamamen doğal bir şekilde gerçekleşir.
KADEMELİ: Uzun ve derin bir ruhsal yolculuğun sonucu olarak ortaya çıkar.
ANİ: Birdenbire, tamamen beklenmedik bir şekilde (örneğin bir travmadan sonra) olur.
RUHUN MANEVİ UYANIŞININ SONRASI
Ruhun aydınlanması, olağan gerçeklik algımızda değişikliklere neden olur. İşte en yaygın değişiklikler:
-Gezegeni farklı görüyorsunuz, sorunlarıyla daha çok ilgileniyorsunuz ve onu elinizden geldiğince korumaya çalışıyorsunuz;
– Duygusal olarak daha savunmasız hissediyorsunuz ve zayıflık anlarından geçiyormuşsunuz izlenimi ediniyorsunuz (bunun nedeni, artan hassasiyet ve empatidir);
– Her zaman yakın olduğunuz insanlarda aniden boşluklar ve büyük sınırlar fark edersiniz (artık onlarla eskisi gibi ilişki kuramazsınız);
– Kendinizi daha çok takdir etmeye başlıyorsunuz ve bu sayede kendinizle birlikte geçirdiğiniz zaman size daha keyifli geliyor;
– Gömüldüğünü sandığınız tüm o anılar, bir anda bir şimşek şeklinde zihninize geri gelir.
-Merakınız katlanarak artar;
-Zayıf yönlerinizi geliştirmek ve kendinizi tarafsız bir şekilde kişisel gelişiminize adamaya başlamak istiyorsunuz;
– Eşzamanlılık hayatınızın ayrılmaz bir parçası olur;
– Aniden kendinizi canlı hissediyorsunuz, geçen zamanın ve hayatın size her gün sunduğu büyük fırsatların farkına varıyorsunuz;
– Evrene minnettarlığınızı gösterme ihtiyacı hissedersiniz ve etik duygunuz güçlenir;
– Ölümü farklı bir perspektiften görmeye başlarsınız: artık sizi eskisi gibi korkutmaz ama onun bu yolculuğun vazgeçilmez ve kaçınılmaz bir unsuru olduğunu anlarsınız.
– Bağlanmamayı geliştirir, daha sakin ve “yavaş” yaşamaya başlarsınız.
