Hepimiz stresin etkilerini şu ya da bu şekilde deneyimledik. Stresli hissetmek, özellikle kronikleştiğinde berbattır.
Stres, sindiriminizden, bağışıklık fonksiyonunuza, ilişinizden, ruh halinize kadar her şeyi etkiler. En basit ifadeyle, stres, vücudunuzun, çevrenizde meydana gelen ve ‘güvensiz’ kabul edilen değişikliklere verdiği tepkidir.
Herkes stres yaşar, ancak herkes stresle aynı şekilde ilgilenmez. İyi haber şu ki, stresinizi etkili bir şekilde yönetme gücünüz var, böylece dünyanız bir meydan okumayla her karşılaştığınızda parçalanıyormuş gibi hissetmez.
Bunu yapmadan önce zihin-vücut bağlantısının nasıl çalıştığını anlamak önemlidir.
Zihin-Beden Bağlantısı ve Stres
Popüler görüşe rağmen, zihin ve beden iki ayrı varlık değildir. Fiziksel bedeniniz duygularınızı etkiler. Tahmin edebileceğiniz gibi, eğer vücudunuzda uyumsuzluk varsa, zihninizde de uyumsuzluk olacak ve bu da stres seviyenizi etkileyecektir.
Bir çalışma, belirli kelimeler ve niyetler tarafından taşınan enerji modellerinin türünün, vücudunuzun yapı taşları haline gelen DNA yapısında fiziksel değişikliklere neden olabileceğini buldu.
Bir şey için endişelendiğinizde hiç midenizde mide bulantısı hissettiniz mi? Eğer öyleyse, zihin-beden bağlantısını oyunda deneyimlediniz.
Bir dahaki sefere kendinizi olumsuz bir şey söylerken bulduğunuzda, düşüncelerinizin vücudunuzun nasıl davranacağını belirlediğini unutmayın. Olumsuz duygular vücuttaki rahatsızlığa katkıda bulunur. Söylediğiniz kelimelere dikkat edin çünkü vücudunuz her zaman sizi dinliyor.
Stresin Zihin ve Beden Üzerindeki Etkileri
Hayat bir rollercoaster yolculuğudur, bu da stresin olacağı anlamına gelir. Ondan saklanamazsınız. Yapabileceğiniz en iyi şey, stresin uzun vadede zihninize ve bedeninize zarar vermemesini sağlamak için önleyici tedbirler almaktır. İşte stresin daha az bilinen 3 etkisi.
1. Zayıflamış Bağışıklık Sistemi
Sağlığınız servetinizdir. Güçlü bir bağışıklık sisteminiz yoksa, vücudunuz hastalıklarla ve / veya virüslerle savaşamaz.
Güçlü bir bağışıklık sistemini sürdürmek istiyorsanız, iyi bir gece uykusu alın, düzenli egzersiz yapın, sağlıklı yiyecekler yiyin, bağışıklığı güçlendiren takviyeler alın ve gevşeme uygulamaları yapın. Bu, bağışıklık sisteminizi size karşı olmak yerine sizin için çalışması için nasıl eğiteceğinizdir.
2. Bağırsak Sorunları
Sindirim sağlığı ile stres arasında güçlü bir ilişki vardır. Bağırsak ve beyin sürekli iletişim halindedir ve birbirlerine sinyaller gönderirler.
Korkunç bir haber aldıktan sonra karnınızın ağrıdığını hissettiniz mi? Ya da gergin olduğunuzda midenizde kelebekler hissettiniz mi? Bu reaksiyonların bir nedeni var.
Dengesiz bir bağırsak, beyne sinyaller gönderebilir, tıpkı dengesiz bir beynin bağırsağa sinyaller gönderebilmesi gibi. Bu nedenle, bir kişinin mide ağrıları anksiyete, stres veya depresyonun nedeni veya ürünü olabilir.
Yani, bir dahaki sefere açıklanamayan bir mide ağrınız olduğunda, stres seviyeniz suçlu olabilir. Rafine şekerler ve kızarmış yiyecekler gibi midenizi tahriş edebilecek ve stres belirtilerini şiddetlendirebilecek yiyeceklerden kaçının.
Son olarak, günlük bir Kundalini yoga pratiği oluşturmanızı tavsiye ederim. Kundalini yoga, vücuttaki enerji akışını uyarmak için harikadır.
3. Depresyon
Stres, olumlu ve olumsuz yaşam deneyimlerine verilen normal bir tepkidir. Bununla birlikte, uzun vadede stresle başa çıkmakta güçlük çekiyorsanız, kendinizi depresyon geliştirme riskine sokabilirsiniz. Sürekli veya kronik stres, kortizol gibi hormonların yükselmesine ve beyindeki dopamin dahil olmak üzere serotonin ve diğer nörotransmiterlerin azalmasına neden olur.
Yüksek düzeyde stres yaşadığınızda, düşük bir ruh hali yaşama olasılığınız daha yüksektir. Ne yazık ki, düşük bir ruh hali sizi egzersiz yapmak ve iyi yemek yeme gibi sağlıklı aktivitelere katılmama konusunda daha yatkın hale getirecektir. Sonuç olarak, ruh haliniz daha da kötüleşecek.
Bu toksik sarmal etki, birçok insanın yorgunluk, anksiyete, iştahsızlık veya ciddi vakalarda intihar düşünceleri gibi depresyon semptomları yaşamasına neden olan şeydir.
Kendinizi bir üzüntü sarmalına düşmekten alıkoymanın en iyi yollarından biri, profesyonel yardım istemektir. Bir psikolog, zor zamanları atlatmanıza yardımcı olabilir, size stresi ve kaygıyı azaltmak için araçlar sağlayabilir.
İkinci olarak, günlük farkındalık temelli bir uygulama oluşturun ve bunu tartışılmaz hale getirin. Farkındalık meditasyon, yoga, dans, tai chi veya nefes çalışması şeklinde olabilir.
Farkındalık uygulamak, olumsuz düşünceleri yeniden programlamanıza ve zor deneyimleri daha sakin bir zihinle yeniden değerlendirmenize yardımcı olur.
Stresin Hayatınızı Ele Geçirmesine İzin Vermeyin
İki seçeneğiniz var, ya stres yaratanların sağlığınızı ve refahınızı boğmasına izin verebilir ya da yaralarınızı bilgeliğe dönüştürebilir ve yeni bir hikaye yazabilirsiniz.