Su, şifa, dönüştürücü ve rahatlatıcı özellikleri ile bilinen çok özel bir element olmuştur.
Rahatlamak için banyo yapan eski Romalılardan, vücudu dengelemek ve uyumlaştırmak için suya bakan Ayurveda Hint tıbbına kadar, su, geleneksel şifa uygulamaları arasında ortak bir paydadır.
Bu tarihe kadar su, açıklık, huzur ve birlik kaynağı olmaya devam ediyor. Herkes suya yakın veya çevresinde meydana gelen sakinliği ve kendini yansıtma ile ilgili bilgileri bilir.
İnsanlar olarak, farkında olup olmadığınızı bilin, bu anları aramak doğuştan gelen bir arzudur.
Sayısız araştırma çalışması, sağlık ve kıyı yaşamı arasındaki pozitif korelasyonu kanıtlayarak, suyun eski çağ geleneklerinin önemine ilişkin bilimsel geçerliliği olduğunu doğruladı.
Su Meditatif bir Durumu Teşvik Ediyor
Bunun bilincinde olmasak da, su hafif meditatif bir sakinlik ve farkındalık durumuna neden olur. Beynimiz sadece suya yakın oturarak ya da ufka kavuşan okyanusa bakarak dışsal duyusal girdilere bürünen ama onlar tarafından rahatsız edilmeyen ya da boğulmayan bir hayranlık durumuna giriyor.
Farkındalık, modern araştırmaya göre, stres seviyesini düşürme, zihinsel açıklığı iyileştirme ve daha iyi uyku kalitesini sağlama gücüne sahiptir.
Su Beyninizin Rahatlamasını Sağlar
Günlük olarak, dış stresleri ve baskıları teşvik etmekten korkuyoruz. Suyun etrafında olmak zihninizi rahatlatma, yaşamın ağırlığını ve zorluklarını hafifletme gücüne sahiptir.
Suyun vücudumuz üzerindeki kontrolüne, sakinleştirici işitsel perspektiften görsel sakinliğe kadar her şey dahildir.
Suyun yakınında, beyinlerimiz çok ihtiyaç duyulan bilişsel bir mola veriyor. Beyin, bilinçli farkındalığını kapatmaz veya kaybetmezken, daha doğrusu sessiz bir “mavi” alana girer.
Su, Samimiyeti ve Bağlılığı Geliştirir
Su, vücudunuzu dinlendirici, samimi bir duruma, geniş bir duygusal platforma, özellikle de sevgiye yolluyor.
Basitçe ifade etmek gerekirse, su zihinsel durumunuzu “ben” yönünden “biz” yönelimine değiştirerek, duygusal bağlanma ve empati yeteneğinizi arttırır.
Su Yaratıcılık ister
Su, yaratıcı yönünüzü harekete geçirecek güce sahiptir. Sık sık, yoğun yaşamlarımız tarafından öyle kapalı oluruz ki, yaratıcı keşifler için kendimize çok az zaman ayırırız.