Fiziksel olarak, dünyamız moleküler ve kimyasal düzenlemelerden, titreşen ve bir arada tutulan karbon bazlı atomlardan oluşur.
Deoksiribonükleik Asitler (DNA) tüm yaşamda bulunur ve proteinlerin dağılma şeklini yönettiği, içgüdüsel tepki ve kişilik üzerinde bir miktar etkiye sahip olduğu bilinmektedir.
Dünya’nın kendisi farklı özelliklerde çeşitli elementlerden oluşur. Baktığımız her yerde, sürdürülmesine gerek kalmadan devam eden kalıplar ve döngüler var: hava koşullarında, göller ve ormanlar dahil her ekosistemde ve yaşam zincirinde.
Binlerce yıldır gözlemlenen daha belirgin kalıpların altında daha derine gömülmüş, dünyada yaşamın çeşitli yönlerinde bulunan daha fazla kalıp var.
Birçok ismi olan bir şeye atıfta bulunuyorum: Kutsal Geometri, Merkaba Yapısı ve Yaşam Çiçeği, ilişkili başlıklardan sadece birkaçı.
Yaşam çiçeği, kesiştikleri yerde düğümler oluşturacak şekilde üst üste bindirilmiş daireler ile temsil edilir. Geometrik desen, Fibonacci Dizisinde rol oynayan “Altın Oran” olarak bildiğimiz bir şeyi izler
Bu örüntü, yaşamın çeşitli yerlerinde, doğada en bol miktarda bulunabilir; aslında, doğanın numaralandırma sistemi olarak bile anılmaya başlandı.
Bunun nerede bulunabileceğine dair bazı örnekler bir çiçekteki çiçek salkımları, bir ananasın pulları, bir güldeki spiral ve yaprak sayısı ve bir arı kovanıdır.
Böylece, bu dizi ve kutsal geometri, mercanlardan çiçeklere ve ağaçlardan bulut formlarına ve hatta atomik seviyedeki moleküllerimizin yapısına kadar yaşamın pek çok farklı yerinde bulunmuştur. Ama bütün bunlar ne anlama geliyor?
Öncelikle belirtmek isterim ki yaşam çiçeği dünyanın çeşitli dinlerinde bulunur.
Dairesel temsilin eski örneklerinden biri Mısır’dadır ve Ra’nın gözünü temsil ettiği düşünülmektedir.
Bu antik sembolün diğer örnekleri Fenike, Asur, Hint, Asya, Orta Doğu ve ortaçağ sanatında bulunabilir. Ek olarak, yaşam çiçeğinin merkezi, Yahudi Kaballahının (hayat ağacı) on sefirotunu oluşturan düğümleri içerir.
Bu örüntünün tüm dinlerde tüm doğa ile birlikte ortaya çıkışının tutarlılığı kesinlikle bazı güçlü alaka düzeylerine sahiptir. Benim düşünceme göre bu bağlantı, hayatımızda yaşadığımız bağlantıların temeli, bu Kutsal Geometrinin “sicim teorisi” ndeki çizgileri oluşturan ve hepimizi birbirine bağlayan şey olduğudur.